DİĞER
“Paradoks gibi gelebilir, ama Tosuner’in Salgında Öyküler’i yavaş yavaş, sindirerek okunduğunda en önce tuhaf bir hız dikkat çekecektir, daha doğrusu tuhaf bir hızla devinen bir şeyler. Salgının zor zamanlarını hatırlayalım, zamanın hızı da bir tuhaf değil miydi?”
"Ulaş Tosun’un Merhaba Canım isimli belgeselinde konu tamamen Arkadaş Z. Özger değil. Belgesel Özger’in her zaman incelenecek, üstünde konuşulacak şiirini aşıyor ve Türk solunun 1960’lar sonu, ‘70’ler başında, en devingen olduğu dönemdeki kültürel profilini çıkarıyor. 1968 kuşağının zihniyet dünyası, temel davranış kipleri, eğilimleri, tercihlerine dair önemli, değerli ve aydınlatıcı bilgiler sunuyor. Yani şiiri değil, Özger’in kendisi öznemiz."
COVID-19 salgını yüzünden eve mahkûm olup tarih okumak isteyenlere tavsiyeler… Nuray Mert her biri sıkıcı ve uzun olmakla beraber okunması elzem kitaplara değiniyor. ‘Ulu Hakan’dan, ‘Tek Adam’a, Rıza Nur’dan Mete Tunçay’a…
Kültürel iktidar ancak kendi bahçenden çıkabilecek gücü bulduğunda etkisini göstermeye başlar; başka bahçelerdeki birikime kucak açarak, bundan mutluluk ve gurur duyarak…
Nasılsa Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar ve büyük, derin Doğu’nun yazarı Necip Fazıl var. Safiye Erol, yerli ve millî olan dâhil, hiçbir çevreye uygun bulunmuyor...
Yalnızca dilimize, edebiyatımıza değil, insanlığa, dünyaya da büyük bir armağan olan, hepimize eşsiz güzellikte ve çağlar boyu yaşayacak destansı yapıtlar, romanlar sunan, armağan eden Yaşar Kemal'e bilmeden bir cümle armağan etmiştim...
Ne yazık ki İstanbul hep yeniden fethedilecek. Her fethedense İstanbul'un fethinde bir imar cihadı ve ilmî üstünlük arayacak
Travma yaşamış bir belleğin hatırlattıkları ile yalnızca anılara dönüşen bir belleğin hatırlattıkları pek tabii ki aynı olmaz. Acıyı hatırlamak için önce unutmak gerekiyor, unutmak için de yaşamak...
Cahit Zarifoğlu hep bu yolculuğun ve serüvenin adamı oldu, mevcut dünyaya karşı şiirin yolculuğu için çalıştı, çabaladı, çarpıştı. Çarpışkan bir şair oldu...
Yalçın Tosun'la ilk şiir kitabı Kendini Tutan Su'yla birlikte, şarkılara dönüşen şiirler, öyküler, hayal kırıklıkları, ayrılıklar ve daha fazlası üzerine konuştuk
Necati Tosuner: Benim anlattıklarımı, kamburumu yazıyorum diye toplumcu bulmazlardı; toplumu da anlattığım halde… Yalnız toplumcular mı? Bireyciler de beni yeterince bireyci bulmazdı...
Yunus Nadi Ödülleri'ne bu yıl Edebiyat Ana Dalı'nda Sema Kaygusuz, Yalçın Tosun, İnan Çetin ve Erdal Alova layık bulundu
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.